MAHKEMESİ : ANKARA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2007/316-2013/429 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı Ayten’in murisi F. G.’ün dul aylığı almakta iken 27.06.2000 tarihinde vefat etmesine rağmen davalı torunu Ayten tarafından diğer davalı Ziraat Bankasından Fikriye’nin maaşını çekmeye devam ettiğini, kurumu zarara uğrattığını belirterek 33.068,60 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı Ayten cevabında, murisine ait banka kartını kullanmadığını beyan etmiş, diğer davalı Ziraat Bankası vekili cevabında, maaşlarını ATM’lerden çeken kişilerin yaşayıp yaşamadıklarının denetimini ancak kartın süresinin dolması ile anlaşılacağını, kusurlu olmadıklarını beyan etmiştir. Mahkemece; kusur durumu ve zarar miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması amacıyla bilirkişi ücretinin kesin sürede davacı tarafından ödenmemesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, davacı SGK Başkanlığı’ndan dul aylığı alan Fikriye Gürbüz’ün 27.06.2000 tarihinde vefat etmesine rağmen torunu davalı A.. E.. tarafından diğer davalı Ziraat Bankası A.Ş.nin Hasköy Şubesinden maaşının çekilmeye devam edilmesi nedeniyle davalı Ayten hakkında açılan nitelikli dolandırıcılık suçundan Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 26.11.2012 tarihli ilamı ile zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verildiği, hükmün 26.11.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davaya konu icra takip dosyasında 01.09.2000-28.02.2005 tarihleri için haksız olarak çekilen paranın tahsili talep edilmiştir. TMK.nun 6.maddesine göre; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılması için davacı tarafa gider avansı (delil avansı) olarak 900 TL’nin ödenmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiştir. HMK.nun 324.maddesi gereğince davacı tarafından kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmamış olması, davacının bilirkişi incelemesine yönelik delilinden vazgeçmiş sayılacağı anlamına gelir. Davacı vekilinin her ne kadar kusurun ve zararın tespiti amacıyla bilirkişi delilinden vazgeçmiş olduğu kabul edilse de, mahkemece; dosyada bulunan ceza dosyası, teftiş raporu ve davalı bankanın ilgili şubesine ait kamera kayıtları gibi deliller yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken salt bilirkişi ücretinin ödenmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.