Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2791 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17850 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davacı lehine boşanma davasında yoksulluk nafakasına yer verilmediğini, davacının nafaka alamaması nedeniyle mağdur olduğunu belirterek 1.500 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı cevabında; davacı ile internet üzerinde tanışıp evlendiklerini, evliliğin kağıt üzerinde kaldığını, müşterek konut kuramadıklarını, boşanmada davacının kusurlu olduğunu, davacının yoksul olmadığını ve bankaya borcu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalının temyiz itirazları yönünden ise;TMK'nun 175.maddesine göre: “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”Somut olayda; taraflar .... Aile Mahkemesinin 2013/782 Esas ve 2014/381 Karar sayılı ve 29.04.2014 tarihli kararı ile boşandıkları, davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmediği ve kararın 30.06.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Tarafların yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davacının emekli olduğu, 1.160 TL maaş aldığı, 600 TL kira ödediği, ... ilçesi ... Mahallesinde 200 m2 arsanın ¼ ortağı olduğu, davalının Sayıştay’dan emekli olduğu, 4.550 TL emekli maaşı aldığı, oğluna ait evde oturduğu ve ...’ta yazlığı olduğu anlaşılmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakasının miktarı yüksek olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış hüküm bu haliyle bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.