Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2772 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 985 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki kanal katılım şebeke hisse bedeli istirdatı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ... İli .... İlçesi ... Mahallesi ... Cad. No:1216 daire 8 deki bağımsız bölümün maliki olduğunu, su aboneliği için başvuru yaptığını, ASKİ'nin müvekkilinden kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli adı altında 10.733,12 TL talep ve tahsil ettiğini, bu şekilde bedel alınmasının haksız olduğunu belirterek tahsil edilen bedelin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştirDavalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; kanal katılım ve şebeke hisse bedeli inşaat aşamasında dava dışı yükleniciden tahsil edildiği anlaşıldığından, fazladan alınan 10.724,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu 61598 ada 1 parselde bulunan A blok 8 nolu konuta kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmaksızın abonelik giderleri davacıya ait olmak üzere su aboneliği tesisine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilen karar, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2012/26167 Esas 2012/28890 Karar sayılı ilamı ile; bilirkişi raporları arasında çelişki nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, aynı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez. Denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, arsapayı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Ayrıca hükme esas alınan raporda, abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiyatları esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. (T -Metre Tül Maliyeti- 105,69 TL) Oysa, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra inşaat tamamlanmış ve davacı bireysel abonelik başvurusunda bulunup 04.05.2010 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Metre tül maliyeti, abonelik başvuru tarihindeki Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim değerleri esas alınmak suretiyle güncelleştirilerek saptanması gerekir.O halde mahkemece, aboneliğe başvurulduğu sırada, Kanunun 89. maddesi uyarınca arsa vergi değerinin %2'si oranında kanal katılım payı tahsiline dair evraklar ile ödenen avansın mahsubunu içerir, katılım paylarının hesabına ilişkin ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinde bulunmakta olan formüldeki hesaplama "gayrimenkulün toplam inşaat alanı ile güncel metre tül maliyeti ve gayrimenkulün yola nazaran cephesi" esas alınarak yasa ve yönetmeliğe uygun denetimi mümkün yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.