Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2768 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1241 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 9.000 TL ıslah ile 24.805 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılardan ...... tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili; davaya konu taşınmaz üzerine ortak murisin oluruyla davacının ev ve ahır yaptığını, ortak murisin ölümüyle taşınmaz hakkında diğer hissedarların ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, taşınmazın üzerindeki ev ve ahırın davacı tarafından yapılması nedeniyle, taşınmazın muris adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline aksi takdirde yapılan zorunlu ve faydalı masrafların karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 9.000 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece; arz üzerindeki bütünleyici parçaların arzın mülkiyetine tabi olduğu, bu nedenle tapu iptal ve tescil talebinin mümkün olmadığı belirtilerek bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yapılan faydalı ve zorunlu masrafların ise dava tarihindeki değeri olan 24.805 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karar bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhinde çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Ekonomik yönden zenginleşmenin ve fakirleşmenin, taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir.Davacının, dava açtığı tarihte ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanmamış, dava konusu taşınmaz satılıp davacının elinden alınmamıştır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme oluşmamıştır.Bu durumda, mahkemece; sebepsiz zenginleşme olgusu henüz gerçekleşmediğinden, davacının davasının temyiz eden davalılar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.