Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2760 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16804 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BATMAN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2013NUMARASI : 2009/364-2013/315 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili ile davalılardan Dicle EDAŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, elektrik çarpması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istenilmiştir. Mahkemece; davalılardan Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın görev yönünden reddine, diğer davalı Dicle EDAŞ'a karşı açılan davada ise maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili (manevi tazminat istemine hasren) ve davalı Dicle Edaş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.818 sayılı BK.nun 47.maddesi (6098 sayılı TBK.nun 56.maddesi) gereğince hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda; davacıların yaralanma derecesi, olayın özellikleri, ekonomik olgular ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, mahkemece davacılar Fatma ve Celal lehine takdir olunan 5.000'er TL manevi tazminat azdır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacılar Fatma ve Celal yararına daha üst düzeyde manevi tazminatın takdiri gerekirken, belirtilen şekilde manevi tazminata karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.