MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların ... Aile Mahkemesi’nin 2010/418 Esas 2011/772 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile müşterek çocuk ... lehine 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak aradan geçen zaman içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını bu nedenle iştirak nafakasının 500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını ,yüklü miktarda vergi borcunun olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 150.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 325 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk ...'un 2008 doğumlu olup, ilköğretim 1.sınıf öğrencisi olduğu, davacının aşçı olup, aylık 900 TL geliri olduğu; davalının ise, özel güvenlik görevlisi olup aylık 1.400 TL maaşı olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen 325 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde, davacı annenin de katkısı dikkate alınarak,davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, çocuğun ihtiyaçları da gözetilerek, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.