Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2741 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16202 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2014NUMARASI : 2014/87-2014/473Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, davalı ile resmi olarak evli olduğunu, birlikte yaşadıklarını, davalının müşterek evin elektrik ve suyunu bağlatmadığını, mutfak giderleri için aylık 200,00 TL para verdiğini,evin zaruri ihtiyaçlarını karşılamadığını,davalının emekli olup 2.500,00 TL maaş aldığını,belirterek dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.Duruşmada alınan beyanında;çalıştığı dönem içinde Ankara'da oturduklarını,emekli olduktan sonra Denizli'ye geldiklerini,1992 yılında yaptığı,şu anda oturmuş oldukları evin elektrik ve suyunu bağlatması için eşine 5.000,00 TL para verdiğini, eşinin bu parayla elektriği ve suyu bağlatmadığını,resmi işlemlerdeki aksaklıklar nedeniyle yaklaşık 1 yıldır elektrik ve suyu bağlatamadığını, yakın tarihte suyun bağlandığını, ancak elektriğin bağlanmadığını, aylık 2.000,00 TL emekli maaşı aldığını, davacı ile aynı evde oturduklarını, maaşını başka yere harcamadığını, evin ihtiyaçlarını karşıladığını, birkaç ay evin giderleri için davalıya 50,00 TL verdiğini beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için dava tarihinden itibaren aylık 500,00TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir.4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır.TMK 196.mad. gereğince, eşlerden birinin istemi üzerine hakim ailenin geçimi için herbirinin yapacağı parasal katkıyı belirler denilmektedir.Türk Medeni Kanunun 186/3 maddesinde; "eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar" denilmektedir.Somut olayda, tarafların 10.08.1990 tarihinde evlendikleri, müşterek iki tane reşit çocuklarının bulunduğu,davalının evin zaruri giderlerini karşılamadığı,tarafların birlikte yaşadıkları evin elektrik ve suyunu dahi bağlatmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda, davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı,davalının ise emekli olup 2.400,00 TL maaş aldığı tespit edilmiştir.Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tedbir nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, davacının ihtiyaçları, davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında, hükmolunan nafaka miktarı az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.