MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/1495-2014/245Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesi ile; elektrik direğindeki kontak sonucu yangın çıktığını, müvekkillerine ait buğday ekili tarlaların yandığını; tespit yaptırdıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 20.000.00.- TL maddi zarar bedeli ile 854.65.- TL delil tespiti gideri olmak üzere toplam 20.854.65.- TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, 20.000.00.- TL maddi zarar ve delil tespit gideri olan 854.65.- TL olmak üzere toplam 20.854.65.- TL nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK.nun 400-406.maddeleri (1086 sayılı HUMK.nun 368-374. maddeleri) gereğince, delil tespitinde, "Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir." Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak doğurmaz. Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.Somut olayda; davacılar vekili tarafından, davadan önce yaptırılan delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporunda; davacıların ürününün zarar gördüğü ve zararın miktarı bildirilmiştir. Delil tespiti dosyasının içeriğinden, bu raporun davalı yana tebliğ edildiği ve davalı vekilinin de anılan rapora itirazlarını içeren dilekçe sunduğu, yargılama aşamasında da yapılan delil tespitini kabul etmediklerini belirttiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu, davalılar aleyhine bir delil olarak kabul edilemez.Bu durumda, mahkemece; yapılacak iş; elektrik mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerden oluşacak 3 kişilik bilirkişi kurulundan davacıların, yangın nedeni ile uğradıkları maddi zararını belirleyen, zararın doğmasına ve artmasına neden olan bölüşük kusurlarının bulunup bulunmadığını açıklayan, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor hazırlamalarını sağlamak; oluşacak sonuç dairesinde bir karar vermek olmalıdır. Yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan delil tespiti raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bundan ayrı olarak, 22.03.1976 gün ve 1/1 sayılı YİBK. kararına göre delil tesbit giderleri yargılama giderlerinden olup, müddeabihe eklenemez. Mahkemece, yargılama gideri olan tespit masraflarının alacak miktarına eklenmek ve faiz işletilmek suretiyle tahsiline ilişkin hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.