MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının (asıl dava) ve alacak davasının (birleşen dava) bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; ... ile 11/06/1993 tarihinde abonman sözleşmesi yapıldığını, davalı kurum elemanlarınca 02/07/2004 tarihli 48389 nolu tutanak düzenlendiğini, ... nolu kaçak kayıt dökümüyle, kaçak elekrik tarifesinden , 12/07/2004 tarihli 149.723,30 TL lik kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, aynı yerle ilgili olarak ... İcra Müdürlüğü'nün 2004/12028 Esas sayılı icra takibiyle elektrik bedeli, gecikme zammı vs toplam 181.524.529.000 TL lik takip yapıldığını, takibe itiraz edildiğini, hem kaçak elekrik faturası tahakkuku hemde icra takibi yapılarak mükerrer işlem oluşturulduğunu, geriye dönük 11 yıllık fatura tahakkuk ettirilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, 5 yıldan önceki bedellerin zamanaşımına uğradığını beyan ederek, 149.723,30 TL lik faturanın iptali ile davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.Birleşen davada davacı vekili; davaya konu 149.723,30 TL'lik alacağa yönelik takibe itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali için öngörülen süre kaçırıldığından; alacak davası olarak bu davanın açıldığı, 149.723,30 TL asıl alacak, 298.932,56 TL gecikme zammı, 53.807,86 TL gecikme zammı KDV'si olmak üzere toplam 502.463,72 TL tutarındaki alacağın tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bu davanın aynı alacak yönünden açılan menfi tespit davasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; "Davacının davasının reddine, birleşen davanın davacısının davasının kısmen kabul, kısmen reddine, 149.723,30 TL asıl alacak 183.786,60 TL gecikme zammı, GZKDV olarak 33.081,58 TL gecikme zammı KDV'si toplamı olan 366.591,48 TL nin asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiş; sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (birleşen davacı vekilinin) tüm , davacı (birleşen davalı vekilinin) sair temyiz itirazları yerinde değildir.Asıl dava menfi tespit; birleşen dava menfi tespit dosyasına konu tahakkuka yönelik alacak istemine ilişkindir....nün 29.12.2005 tarihli müzekkere cevabından; Davacı ... Başkanlığının dava konusu ... Nolu tesisata ilişkin 11.06.1993 tarihinde abonelik sözleşmesi yaptığı , ilgi sözleşmeden sonra 02.07.2004 de yapılan taramada tutulan kaçak zabıt tarihine kadar abonelik sözleşmesine konu ... nolu tesisata ilişkin hiç fatura çıkmadığı anlaşıldığından davacıya geriye yönelik normal tarife üzerinden eksik tüketim hesabı yapılarak 149.723,32 TL'lik (ana para) tahakkuku yapıldığı anlaşılmıştır.Somut olayda, davacı 149.723,30 TL tahakkuk ile istenilen bedel nedeni ile borçlu olmadığının tespitine dair iddiasının içerisinde ve birleşen alacak davasında alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasında bulunmuş, yerel mahkemece zamanaşımı defi reddedilmiştir. Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu çekişmesizdir. Alınan bilirkişi raporu ile istenilen bedelin 11.06.1993-02.07.2004 tarihleri arasına ilişkin olduğu saptanmıştır. Buna göre davalı, belirlenen son ödeme tarihi olan 02.08.2004 tarihinden geriye doğru 10 yıllık süre için eksik tahakkuk ettirilen elektrik bedelini davacıdan isteyebilir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile denetime elverişli ve gerekçeli bir şekilde her dönem için istenen bedelin ayrı ayrı belirlenmesi için ek rapor alarak, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle 02.08.2004 tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık döneme ait elektrik bedelinin istenilebilecek olmasına göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının asıl davada zamanaşımına yönelik beyanı, birleşen davada; davalı sıfatıyla ileri sürdüğü zamanaşımı definin reddiyle asıl davanın reddi birleşen davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.