MAHKEMESİ : ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2013/115-2013/342 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece; icra takibinin başlatıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu, icra takibinin borçlu davalının ikametgahının bulunduğu İstanbul İcra Müdürlüğü'nde başlatılması gerektiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık; itirazın iptaline konu icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının internet abonesi olduğu, fatura bedellerinin otomatik olarak davalıya ödenebilmesi için bankaya ödeme talimatı verdiği, davalının, davacı aboneye ait hesaptan yersiz olarak 2.000,00 TL tahsil ettiği gerekçesiyle bu paranın istirdatı için Çeşme Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyetine başvurduğu,Tüketici Hakem Heyeti'nce 07.09.2012 tarih ve 2012/143 sayılı kararla paranın tüketiciye iadesi yönünde karar verildiği, bunun üzerine davacının, ilamsız icra takibi başlatarak bu parayı davalıdan talep ettiği, davalının icra takibine itirazı üzerine de eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 23/3 maddesi hükmü gereğince, tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir. Bu hükümden yola çıkıldığında; itirazın iptali davası, icra takibine vaki itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir eda davası olduğundan ve itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin başlatıldığı yer mahkemesine ait bulunduğundan, tüketici kendi ikametgahında icra takibi de başlatabilir. Hal böyle olunca mahkemece; davacı tüketicinin, ikametgahı olan Çeşme'de icra takibi başlatabileceği kabul edilerek, icra takibin başlatıldığı Çeşme İcra Dairesi'nin yetkili olduğu kabul edilmek suretiyle, davalının yetki itirazı reddedilip, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.