MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (... 3.AHM)Dava dilekçesinde 20.995,48 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; ... . Hastanesinde radyoloji uzmanı olarak görev yapan davalı doktora, kliniğin ortalama puanının yükseltilmesi ile döner sermayeden fazla ödeme yapıldığının bakanlık müfettişleri tarafından düzenlenen 21.01.2011 tarihli raporda belirtildiğini, davalı tarafa 2008 mart-2010 eylül ayları arasında toplam 20.995,48 TL fazla ödeme yapıldığını belirterek; haksız iktisap edilen 20.995,48 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili savunmasında; zamanaşımı ve hakdüşürücü süre itirazında bulunmuş ayrıca ödemelerin kendi hata, hile veya kusurundan kaynaklanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 20.995,47 TL'nin 31.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava;sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davasıdır. Davada, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. O halde somut olayda, davalı için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılıp, davalının temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.