Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2619 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8426 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2014NUMARASI : 2012/751-2014/130Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; işyerine ait .......... nolu aboneliğe ilişkin elektrik tüketim borcunun ödenmiş olmasına rağmen, davalı tarafından Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5344 ve 2010/70 Esas sayılı dosyalarında icra takibi yapıldığını; ayrıca, bu aboneliğe ilişkin borçlardan dolayı annesi F. Ç. 'ye ait 543770 ve ............. nolu aboneliklere ilişkin elektiriğin de kesilerek annesinin mağdur edildiğini belirterek; davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2009/5344 Esas sayılı takip dosyasına herhangi bir ödemesinin bulunmadığını; ancak, Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/70 Esas sayılı takip dosyasında yapılan takibin ödemelerle infaz edildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2009/5344 Esas sayılı takip dosyasında 2007/1, 2007/5, 2007/7, 2007/11 ve 2008/9 dönemlerine ilişkin elektrik tüketim bedelinin tahsili için icra takibinin yapıldığı, davacının mahkemeye ibraz ettiği tarihsiz belgelerde, "davacı H.. Ç.. tarafından 2009/5344 Esas sayılı dosya borcunun ödendiği, ödenen paraların TEDAŞ'a verildiği, H.. Ç..'nin borcunun bulunmadığı" Av.Ö. Ç. isim ve imzası ile adının bulunduğu kaşenin basılı olduğu belge içeriklerinde belirlenmiş ise de; celp edilip incelenen ........ Noterliğinin 08/12/2006 tarih 31337 yevmiye numaralı vekaletname içeriğinde U.. A...'nin Av. Ö. Ç. 'ye vekalet verdiği; ancak, vekaletin ahz-u kabz yetkisini içermediği, Bursa .......... Noterliğinin 08/08/2011 tarih 19951 yevmiye numaralı belgesi ile de anılan avukatın vekillikten azledildiği; davacı tarafın, ibraz ettiği belgenin bir an için geçerli olduğu kabul edilse bile, vekilin ahz-u kabz yetkisi olmadığından alacaklı asil yönünden ödemelerin geçerli bir ifa olarak kabul edilemeyeceği, gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1) Davalı vekilinin Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2009/5344 dosyasında ahz-u kabz yetkisi olup olmadığı hususu incelenecek olursa; BK.nun 388 nci maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarına göre, vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça belirlenmemiş ise, ilgili olduğu işin niteliğine göre belirlenmesi gerekli olup, vekalet vekilin üzerine aldığı işin yapılması icap eden hukuki tasarrufları ifa yetkisini kapsar.Davaya vekalette ise, bu vekaletin kapsamı özel olarak HUMK.nun 60-63 ncü maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre, vekilin hükmolunan şeyi alabilmesi (tahsil edebilmesi) için vekaletnamesinde özel bir ahzu kabz yetkisinin bulunması gerekir. Vekil, bu ahzu kabz yetkisine dayanarak, hükmolunan şeyi ilamların icrası yoluyla icra dairesi aracılığı ile tahsil edebileceği gibi, icra dairesi dışında da tahsil edip borçluya makbuz verebilir.Dava için verilen genel vekaletnemedeki ahzu kabz yetkisi, vekili müvekkilin davayla ilişkisi olmayan alacaklarını tahsil ve bankadaki hesabından para çekme hususunda yetkili kılmaz. Bu husus öğretide de aynen benimsenmektedir. (Bak.Prof.Dr.Haluk Tandoğan Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri Dördüncü basım cilt:II, Sh.406, Prof.Dr.Baki Kuru, HMU. altıncı baskı cilt:2, sh: 1292), (HGK.'nun 10.10.2001 tarih ve 2001/11-662 E.- 2001/697 K.)Somut olayda; uyuşmazlığa konu Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2009/5344 sayılı dosyasında, davalı vekili Av.Ö. Ç. tarafından, Bursa ..... Noterliği'nin 08.12.2006 tarih ve 31337 yev.no. vekaletnamesine istinaden, davacı adına kayıtlı 3289210 nolu aboneliğe ilişkin 2007/1,5,7,11-2008/9 dönemlerine ait elektrik tüketim borcunun tahsili için toplam 46.654,29 TL alacak için icra takibi yapılmış ve bu vekaletnamede davalı vekilinin ahz-u kabz yetkisi olduğu açıkça belirtilmiştir. Mahkemece; davalı idareden temin edilen (Bursa .......Noterliği'nin 08.12.2006 tarih ve 31337 yev.no.) vekaletnamede, davalı vekili olarak Av.Ö. Ç. ile birlikte dört avukatın daha vekil olarak tayin edildiği ve vekillere ahz-u kabz yetkisi verilmediği; 2009/5344 sayılı icra dosyasına ibraz edilen aynı tarih ve sayılı vekaletnamede ise, davalı vekili olarak sadece Av.Ö. Ç. 'nin vekil olarak tayin edildiği ve tarafına ahz-u kabz yetkisi verildiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacı; Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5344 sayılı dosyasına konu borcun, davalı vekili Av.Ö. Ç. 'ye ödendiğini, borcunun olmadığını beyan ederek, ödemeye ilişkin "İbraname" başlıklı belgeyi dosyaya ibraz etmiştir. Sözkonusu belgede, "Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2009/5344 Esas sayılı dosyası H.. Ç.. tarafından ödenmiştir. Ödenen bu para TEDAŞ'a yatırılmıştır. 2009 senesinde ödenen paralar TEDAŞ'a verilmiştir. H.. Ç..'nin borcu yoktur" şeklinde yazılıp, Av.Ö. Ç. tarafından imzalanarak kaşelendiği görülmektedir.Bu durumda, mahkemece; icra takibi yapmaya yetkili kılınan Av.Ö. Ç. 'nin, ahz-u kabz yetkisine ilişkin vekaletnamelerdeki tenakuzun giderilmesine yönelik gerekli araştırmanın yapılıp sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.2) Davalının, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2012/70 sayılı dosyasında elektrik tüketim bedellerinin tahsiline yönelik olarak yapmış olduğu icra takipi, tetkik edilecek olursa; Davalı tarafından, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2012/70 Esas sayılı dosyasında, toplam 26.826,28 TL alacağın tahsili için davacı aleyhine icra takibi yapılıp, borcun dayanağı olarak da, "elektrik abonelik sözleşmesi, şirket kayıtları ve elektrik faturası" yazılmış olmasına rağmen bu belgelerin veya icra takibine konu alacağın varlığını ispata yönelik herhangi bir belgenin (fatura, elektrik tüketim ekstresi vs.) dosyaya sunulmadığı; takipte davacının icra taahhütünde bulunduğu ve bilahare haricen yapılan tahsilat nedeni ile icra dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, her iki icra takibine konu borcun mesnedi olan faturalar ve abone (ayrıntılı) elektrik tüketim ekstreleri getirtilmeden, davacının sorumlu olduğu elektrik tüketim bedelleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dava konusu aboneliğe ilişkin, icra takiplerine konu faturalar ile ayrıntılı elektrik tüketim ekstrelerinin getirtilmesi, davacının sorumlu olduğu borç miktarının ihtilafsız bir şekilde tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi; davalı vekilinin ahzu kabz yetkisi olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra, davacının yapmış olduğu ödemeler de nazara alınarak elektrik tüketim bedellerinin hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.