Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2615 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18320 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 22/05/2013NUMARASI : 2012/6-2013/446Taraflar arasında görülen nişanın bozulmasından doğan maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, davalının nişanı kusurlu hareketleriyle bozduğu belirtilerek, 5000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir. 10.000,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir . Davalı davacının saygısızlığının nişanı sonlandırdığını, davacı tarafın madden yaptığı bir masrafın bulunmadığını, manen üzüntüye davacı tarafın kendi hareketleriyle sebebiyet verdiğinden bahisle davanın reddin talep etmiştir .Mahkemece; maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm süresinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK.nun 121.maddesine göre; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali, manevi tazminata esas alınamaz. Ne var ki, davacı; nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise, bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Somut olayda, davacının salt üzüntü duyması nedeniyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.