Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2611 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22365 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 56.876 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 2011 ada 3 parselde kat irtifakı kurulu güney tarafa bakan 7 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda 02.01.2008 tarihli harici satım sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre davacı tarafından davalıya 20.000 İngiliz Sterlini ödendiğini, ancak taşınmazın daha sonra davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığını, davacıya tapu devrinin gerçekleşmediğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 20.000 İngiliz Sterlininin aynen davacıya iadesi talep ve dava edilmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; tapulu taşınmazlarının intikalinin TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26.maddesine göre resmi şekilde yapılması halinde geçerli olduğunu, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin ise resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşme gereği herkesin aldığını sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince iade ile mükellef olduğunu, dava konusu 20.000 İngiliz Sterlin bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiğini bunun karşılığında davalı tarafından davacıya 20.01.2008 keşide tarihli 5000 İngiliz Sterlini 07.05.2008 keşide tarihli, 15.000 İngiliz Sterlini bedelin teminat senedi (bono) verildiğini bu şekilde ödemenin sabit olduğunu, dava konusu taşınmazın daha sonra 3.kişiye satıldığını, tapu devrinin gerçekleşmediğini, 20.000 İngiliz Sterlininin dava tarihinde ulaştığı denkleştirici adalete göre hesaplanan 65.000 TL’nin istirdadının gerektiği gerekçesiyle 65.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinde; "Taraflardan herhangi birinin hiç bir yasal mazeret göstermeksizin satıştan vazgeçmesi halinde, satıcı alıcıların aldığı parayı ve 5000 Euro cezayı alıcılara ödeyecektir. Eğer alıcı, satıştan vazgeçerse, kendisi satıcıya 5000 Euro ceza ödeyecektir." hükmü yeralmaktadır.Davacı taraf, sadece davalıya ödediği 20.000 İngiliz Sterlin'in aynen iadesini istemiş, 5000 Euro'luk cezaya ilişkin bir istemi yoktur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacı 20.000 İngiliz Sterlini olarak davalıya ödemiş olduğu bedeli BK 83.maddesine göre aynen İngiliz Sterlini olarak isteme hakkına sahip olduğu gibi, Türk Parası karşılığı olarak da vade ya da fiili ödeme tarihindeki rayice göre isteme hakkına sahiptir.Somut olayda, davacı taraf davada 20.000 İngiliz Sterlininin aynen iadesini istemiştir. Bu durumda, mahkemece ya aynen iadeye karar verilmesi veya 20.000 İngiliz Sterlinin fiili ödeme tarihindeki Türk parası karşılığı değerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, re’sen denkleştirici adalet hesabına göre belirlenen değerin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, dava konusu pararnın fiili ödeme tarihindeki (somut olayda karar tarihindeki) Türk Parası karşılığı belirlenmeli, belirlenen bu bedelin 65.000 TL ve üzerinde olduğu anlaşılırsa şimdiki gibi 65.000 TL'nin hüküm altına alınmasına karar verilmeli, aksi halde ise aynen iadeye karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.