Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2594 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1646 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 8.400 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesinde, ortak muristen intikal eden taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını, davacılar tarafından istifade edilemediğini beyan ederek 01.10.2005 – 01.1.2010 tarihleri arası 8400 TL. ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğuna mahkemece karar verildiğini, bu nedenle kötüniyetli olmadığını, taşınmazda oturma hakkının bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, taşınmazın aile konutu olduğuna mahkemece karar verildiği, bu nedenle de davalının kötüniyetli bir işgalinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 652. maddesinin 1. fıkrası; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir.Kanun koyucu, bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları ev eşyası ile ilgili olarak; mal rejimi türü ne olursa olsun sağ kalan eşe (mirastan ayrı olarak) mülkiyet hakkını dava yoluyla talep edebilme hakkı tanımıştır. Somut olayda; davalı, anılan kanun maddesine dayanarak eşi olan muris ile birlikte yaşadıkları konut üzerinde mülkiyet hakkının tamamının kendisine tanınmasını dava yoluyla talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar 26.12.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda davalı, TMK. nun 705/2 maddesi uyarınca davacının da taraf olduğu tescile ilişkin mahkeme ilamı ile taşınmazın mülkiyetini edinecektir. Dolayısı ile, miras yolu ile taşınmazda hak sahibi olan davacıların, mahkeme ilamının kesinleştiği tarihe kadar taşınmazda zilyet olarak bulunan davalıdan ecrimisil talep edebilme hakkının bulunduğu anılan yasal düzenlemelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır..Hal böyle olunca; davaya konu edilen dönemde elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmazın getirebileceği kira gelirinin uzman bilirkişi aracılığı ile saptanarak ecrimisilin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.