MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2011/469-2013/350Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davalının abonesiz elektrik kullanımı nedeniyle hakkında kaçak tespit tutanağı düzenlenerek toplam 80.760,65.TL. kaçak borç tahakkuk ettirildiğini, aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının davacıya borcu bulunmadığını, davalının Altılı Köyündeki tesisi ile ilgili elektrik enerjisini, Akçakale İlçesindeki F-1 DSİ tarımsal sulama hattından aldığını, söz konusu tesisin elektrik kullanımı ile ilgili sayacının F-1 sulama trafo merkezinde mevcut olup, söz konusu tesisin elektrik tüketimi ile ilgili kayıtların Akçakale F-1 sulama trafo merkezinde tutulduğunu, dolayısıyla davalının abonesiz elektrik tüketiminin söz konusu olmadığını, bu hat ile ilgili ödemelerini de DEDAŞ'a yapmakta olduğunu, bu tesisten başka Altılı Köyünde başkaca herhangi bir sulama tesisi ve trafoya bağlı elektrik sayacı yada abonesiz tesisi de bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davaya konu adresteki elektrik tesisatında abonesiz olarak tüketim yapıldığı ve yapılan bu fiilin meri mevzuata ve E.P.M.H. Yönetmeliğine göre, kaçak elektrik tüketimi olduğu, davaya konu elektrik tesisatından kullanılan kaçak tahakkuk bedelinin 46.374,66.TL. olduğu, son ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyecek yasal faiz miktarının 8.976,36.TL. olduğu, buna göre davacının 55.351,02.TL.lik kısmı yönünden itirazında haklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalının Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2010/6155 takip sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 46.374,66 TL asıl alacak, 8.976,36 TL gecikme faizi toplamı 55.351,02 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Somut olayda, mahkemece aldırılan 12.10.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, "Hakkında kaçak tutanağı düzenlenmiş olan ve Altılı Köyünde bulunan 250 kVA gücündeki trafonun davalı Gap Sulama Birliğine ait olduğu, davaya konu adresteki elektrik tesisatında abonesiz olarak tükekim yapıldığı ve yapılan bu fiilin yönetmelik açısından kaçak elektrik tüketim tahakkuku olduğu, davaya konu elektrik tesisatından kullanılan kaçak tahakkuk bedelinin 46.374,66.TL. olduğu, son ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar işleyecek yasal faiz miktarının 8.976,36.TL. olduğu" tespit edilmiştir. Mahkemece, başka bir bilirkişi heyetinden aldırılan 03.04.2013 tarihli raporda; "Daha önce alınan 3'lü bilirkişi raporunda bazı hatalı değerlendirmeler yapılarak tespite konu trafonun davalı birliğe ait olduğu kanaatine yer verildiği, heyetlerinin bu görüş ve kanaate iştirak etmediğini, heyetlerinin söz konusu raporda yer alan, yerinde bizzat yapılan keşif sırasında davalıya ait ve mevcut aboneliği üzerinden beslenen 250 kVA gücünde trafo dışında başka bir trafo bulunduğu yönünde bir belirleme yapılmadığı ve bu yönde bir belge mevcut olmadığı halde tespite konu tarafonun davalıya ait başka bir tarafo olduğu yönündeki kanaatin eksik incelemeye dayalı olduğunun değerlendirildiği, tespite konu 250 kVA gücündeki trafo tesisinin davalı birliğe ait olduğuna dair yeterli belge ve bulgu bulunmadığı, davacı elektrik şirketinin tespite konu trafonun kim tarafından kullanıldığı, ispatla yükümlü bulunduğu, davacının kaçak elektrik kullanımına bağlı olarak trafo sahibi yada fiili kullanıcıdan talep edebileceği kaçak kullanım bedelinin 46.374,66.TL. olduğu tespite konu trafo tesislerinin davalı birliğe tespiti halinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 46.374,66.TL. asıl alacak ve 8.976,36.TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.351,02.TL. alacaklı olacağı" görüş ve kanaatini bildirmişlerdir. HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Mahkemece aldırılan bilirkişi raporları arasında trafonun davalıya ait olup olmadığına ilişkin açık çelişki bulunup, bu çelişki giderilmemiştir.Bu durumda, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulu marifeti ile alınan raporlardaki çelişkileri giderecek biçimde denetime elverişli yeni bir rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.