Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2570 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10630 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ERDEMLİ SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/03/2014NUMARASI : 2010/788-2014/108Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafından, kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek tutanak düzenlenip, 2.617.42 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini; kaçak elektrik kullanmadığını, talebin haksız olduğunu ileri sürerek; davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. HMK 266.maddesi hükmüne göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde, seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Somut olaya gelince; davalı tarafından düzenlenen 24.08.2004 tarih ve ........... seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağında; sayaca müdahale edilerek-sayacın R fazına ait mandal düşürülüp 1/3 oranında kayıt etmesi engellenerek- kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında bilgisine başvurulan ve mali danışman olan bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin kaçak elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davacının ödemesi gereken kaçak elektrik bedelinin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişiye verilmesi, davalı tarafından talep edilen kaçak elektrik bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 122 sayılı EPDK kararı hükümlerinde açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.