MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar dava dilekçesinde, davacılar ile davalının annesi muris ....'nın 05.05.1993 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile 1825 parseldeki 20/120 payını davacı kızlarına, 4 parseldeki ev ve dükkanın ½ sinin davalı oğlu Aydoğan'a, diğer ½ sinin davacı kızlarına vasiyet ettiğini, vasiyetnameye konu 1825 parseldeki taşınmazın murisin sağlığında ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satıldığını, bu şekilde vasiyetnameden dönüldüğünü belirterek 05.05.1993 tarihli vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, 1825 parselin murisin kendi iradesi ile satılmadığını, diğer paydaşların sattığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnameye konu taşınmazın satılması nedeniyle murisin sonradan yaptığı tasarruf ile vasiyetnameden döndüğünden bahisle 05.05.1993 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 05.05.1993 tarihli vasiyetname ile muris...., 1825 parseldeki 20/120 payı davacı kızları ...'a, 4 parseldeki taşınmazın ½ sini davacı kızlarına, ½ sini ise davalı oğluna vasiyet etmiş, Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.10.2009 tarihli kararı ile “Vasiyetnamenin okunması” na karar verildiği anlaşılmaktadır. .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.03.1999 tarih, 1998/171 Esas- 1999/98 Karar sayılı ilamı ile 1825 parselin ortaklarından dava dışı ..... tarafından, 20/120 payı bulunan davacıların murisi.... ile diğer hissedarlar aleyhine açılan “Ortaklığın Giderilmesi” davası sonucunda, mahkemece; taşınmazın satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, 2001/7 sayılı satış dosyası ile 11.07.2002 tarihinde satılarak muris .....nın payına düşen bedel 01.08.2002 tarihinde murise ödenmiş, muris ise bu tarihten sonra 26.06.2009 tarihinde vefat etmiştir. TMK'nun 557.maddesinde “ölüme bağlı tasarrufların iptali” sebepleri sıralanmıştır. Maddede vasiyetname konusu taşınmazın satışı hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Vasiyetnameye konu taşınmazlardan bir tanesinin murisin sağlığında satılmış olması o taşınmaz yönünden ifa imkanının bulunmadığını gösterir. TMK'nun 557.maddesinde sınırlı bir şekilde sayılan iptal sebeplerinden, ifa imkansızlığı, vasiyetnamenin iptali sebebi değildir. Kaldı ki, muris ....'nın iradesi dışında diğer paydaşların katılması ile 1825 parselin satışı gerçekleşmiş olduğundan bu husus vasiyetnameden rücu niteliğinde değildir. Ancak, TMK'nun 600.maddesi kapsamında "vasiyetnamenin yerine getirilmesi" davasında gözönünde tutulur. Bu durumda yukarıda belirtilen nedenlerle, mahkemece; 1825 parsel yönünden vasiyetnamenin ifa imkanının bulunmama sebebinin vasiyetnamenin iptal nedeni oluşturmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.