Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2544 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18584 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : POLATLI 2.ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/151-2013/273Taraflar arasında görülen manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının nişanlı olup, nişanın davalının kusurlu hareketleri ile bozulduğunu beyan ederek, 20.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; nişanın davacının kusuru nedeniyle bozulduğunu, manevi tazminat talebinin şartlarının gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 122.maddesine göre; nişanın bozulmasından dolayı kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Açıklanan bu madde hükmüne göre, manevi tazminata karar verilebilmesi için, istemde bulunan nişanlının kişisel olarak aşırı bir biçimde zarara uğraması ve ayrıca nişanın bozulmasında hiçbir kusurunun bulunmaması gerekir.Somut olayda; iddia, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki nişan, evliliğe hazırlık dönemindeki alışverişler nedeniyle taraflar ve aileleri arasında çıkan tartışma sonucunda her iki tarafın kusurlu hareketlerinden dolayı bozulmuştur. Nişanın bozulmasında her iki tarafta kusurludur. Manevi tazminat şartları oluşmamıştır. Düğün ve nikah gününün belirlenmiş olması taraflara evliliğe zorlayıcı neden olarakta kabul edilemez. Manevi tazminat yönünden davanın reddi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.