Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2542 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 19179 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 7.000 TL, ıslah ile 56.520 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara bağlanması için 19.02.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalılardan 31.07.2002 tarihinde noterde düzenlenen Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince taşınmaz satın aldığını, 400.000.000 TL (400 TL) bedelini ödemesine rağmen davalıların taşınmazın devrini vermediklerini, 3.kişiye satıldığını belirterek, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri 7.000 TL (ıslah ile) 56.520 TL'nin tahsilini talep etmiştir.Davalılar cevabında, davacının dava konusu taşınmazı 2002 – 2009 yılları arasında kullandığını beyan etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 56.520 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 21.04.2009 tarihli dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 7.000 TL alacağın talep edilmesinden sonra hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre alacak miktarının 03.01.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 46.520 TL artırıldığı ve davacı vekilinin davadan önce ihtarname göndermediği anlaşıldığından, ıslah edilen miktar yönünden faizin 03.01.2011 tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken, alacağın tamamı (56.520 TL) hakkında 21.04.2009 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.