MAHKEMESİ : MALATYA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 28/07/2009NUMARASI : 2009/311-2009/514Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının 10.11.2006 tarihinde boşanmalarından sonra gayri resmi olarak bir araya geldiklerini ve bu beraberlikten müşterek çocuk Zehra’nın 03.08.2007 tarihinde dünyaya geldiğini, davalının çocuğu ile ilgilenmediğini belirterek 400 TL iştirak nafakasının davalı babadan tahsilini talep etmiştir.Davalı cevabında, dava konusu müşterek çocuğun kendi sağlık güvencesinden yararlandığını ve çocuğun geçimine yardımcı olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; davacı tarafından açılmış bir velayet davası veya velayet kararı olmadığından bahisle koşulları bulunmayan nafaka davasının reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamına göre davacı ile davalının boşanmalarına ilişkin kararın 13.11.2006 tarihinde kesinleşmesinden sonra nikahsız olarak bir araya geldikleri ve 03.08.2007 doğumlu Zehra’nın evlilik dışı doğduğu anlaşılmaktadır.4721 sayılı T??rk Medeni Kanununun 337/1. maddesinde “ Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir” hükmü getirilmiştir.Bu durumda evlilik dışı doğan müşterek çocuğun velayetinin davacı annede olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; taraflardan delilleri sorulmak suretiyle velayeten anne tarafından açılan iştirak nafakası davasının esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.