Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2516 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18267 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... 14. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/09/2015NUMARASI : 2014/839-2015/662DAVACI : A.. A.. VEK.Av. A.. A..DAVALI : H.. A.. VEK.Av. Ş.. T..Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların İstanbul 1. Aile Mahkemesinin 2009/607 Esas 2012/65 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz kaldığını, müvekkilinin çocuklarının yardımı ile geçindiğini belirterek nafakanın aylık 900TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; nafaka kararından sonra gelirinde artış olmadığını, kredi borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; tarafların sosyal ekonomik durumu, aradan geçen sürede paranın alım gücündeki düşüşe göre mevcut nafakanın düşük kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 900TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir.TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''TMK.nun 176/4.maddesine göre de; tarafların, mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 14.05.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.