MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) 1. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2014NUMARASI : 2014/26-2014/390Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavada; aylık 150,00'şer TL olarak ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının, ayrı ayrı 400,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 275,00 TL'ye; yoksulluk nafakasının ise 300,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında, takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 275,00 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince, mahkemece iradın arttırılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi icabetmektedir.Mahkemece, takdir edilen yoksulluk nafakası artırım oranı fazladır. Zira, dosya içeriğinden; tarafların Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/397 esas 2012/559 karar sayılı 04/10/2012 tarihli ilamı ile boşandıkları, boşanma kararının 19/07/2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen boşanma kararı ile davacı için 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, daha sonra 15/01/2015 tarihinde işbu davanın açıldığı görülmektedir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki tespit edilen nafaka tarihinden itibaren kısa sürenin geçmiş olması, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranı dikkate alındığında; davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece; önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu, hakkaniyete uygun oranda artırım kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.