Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2501 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15873 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : TURGUTLU AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2014NUMARASI : 2013/521-2014/309Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; Simav Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2005/224 Esas-2005/411 Karar sayılı 09/03/2006 tarihinde kesinleşen, müşterek çocuk Hakan adına hükmedilen 60,00 TL iştirak nafakasının; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak, 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, müşterek çocuğun, yaz tatili ve şubat ayında kendisinin yanında kaldığını; geçtiğimiz yıl dershane masraflarını ödediğini, bütün giyim ve ayakkabı ihtiyaçlarını karşıladığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 60,00 TL olan iştirak nafakasının 150,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 28/04/1999 doğumlu lise öğrencisi, olduğu; davalının ise, köy .......... olup, Kütahya İl Müftülüğünden gelen yazı uyarınca, maaşının 2.355,14 TL olduğu ve kendisine ait otomobilinin bulunduğu anlaşılmıştır.Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 8 yıla yakın süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı çok az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.