MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/01/2014NUMARASI : 2013/438-2014/24Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.Mahkemece; borcun kaynağının kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı olması sebebiyle haksız fiil olduğu, haksız fiilin 07.10.2009 tarihli tutanak ile failin öğrenildiği ve tahakkukun 15.10.2009 tarihli fatura ile gerçekleştirildiği ve zararın da bu tarihte öğrenildiği, bu tarihten itibaren gerek 818 SK'nun 60. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin, gerekse 6098 sayılı Kanunun 72. maddesindeki 2 yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.11.2012 tarihinde takibe girişildiği, bu sebeple borcun zamanaşımına uğramış olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda; icra dosyası arasında bulunan takibe konu borç listesine bakıldığında; Abone-Mesken kayıtlarının bulunduğu, dava dosyası arasında bulunan borç dökümünde ise, tesisat numarasının .......... olduğu ve mesken olduğuna dair kayıtların bulunduğu görülmektedir. Ne var ki; taraflar arasında abonelik sözleşmesi olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.O halde, mahkemece; öncelikle yapılacak iş; taraflar arasında mesken aboneliğine dair sözleşme bulunup bulunmadığını tespit etmek, bulunuyor ise davaya Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden bahisle, görevsizlik kararı vermek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.