Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2453 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2412 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davalının kullanmış olduğu kaçak elektrik bedelinin tahsili amacı ile davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itiraz üzerine durduğunu belirterek, davalının .... İcra Müdürlüğünün 2011/7631-E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve yüzde 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında ise davayı kabul etmediğini belirtmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2011/7631-E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptaline, takibin 33.051,93 TL üzerinden devamına ve hükmedilen asıl alacağın yüzde 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, kaçak elektrik kullanım borcuna dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinde, davacı kurum tarafından davalı aleyhine 20.10.2011 tarihli elektrik tüketim borcuna dayalı olarak toplam 46.238,65 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının 16.01.2012 tarihli itiraz dilekçesinde takip konusu elektrik faturasında belirtilen 6.426,26 TL dağıtım bedeli ile 5.974,83 TL kayıp kaçak bedeli olmak üzere toplam 12.401,09 TL borcu kabul etmediğini, kalan kısım bakımından bir itirazı bulunmadığını belirttiği ve itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin yalnızca itiraz edilen kısım yönünden durdurulduğu anlaşılmaktadır.HMK'nın 26/1. Maddesi (HUMK 74) gereğince hakim, tarafların iddia ve savunması ile bağlı olup, talepten fazlasına ya da talepten başka bir şeye hüküm veremez. Somut olayda davalının itirazının yalnızca takip konusu faturada tahsil edilen dağıtım bedeli ve kayıp kaçak bedeli miktarına ilişkin olmasına karşın mahkemece, yalnızca davalının itirazına konu ettiği ve davacının da talep miktarı olarak harçlandırdığı 12.401,09 TL dağıtım ve kayıp kaçak bedeli yönünden değil, takip konusu tüm alacak miktarı yönünden inceleme yaparak, dava konusu olmayan alacaklar yönünden de davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi doğru görülmemiştir.Öyle ise mahkemece, takip konusu 20/10/2011 tarihli faturada alacak kalemi olarak yer alan ve davalının itirazına konu olan dağıtım bedeli ile kayıp kaçak bedeli yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.