Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2451 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1664 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 13/08/2013NUMARASI : 2013/710-2013/643Taraflar arasındaki kişisel eşya iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların 02/12/2012 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin 6 aylık hamile olduğunu, kendilerine ait ayrı evde oturma şartına rağmen, tarafların evlendikleri tarihten itibaren davalının alesi ile aynı evde yaşadıklarını, müvekkilinin ayrı eve çıkma niyetini öğrenenen kayınvalidesinin davalı oğlunu da yanına alarak müvekkili için hayatı çekilmez hale getirdiğini, müvekkilinin ailesinin ziyaretlerini de engellediğini, müvekkilinin, davalı tarafından hakarete ve şiddete maruz kaldığını,İstanbul 13.Aile Mahkemesinin 2013/331 D.İş sayılı dosyası ile davalı hakkında tedbir kararı alındığını,davalının 12/04/2013 tarihinde müvekkilini telefonla aradığını," defol git, seni istemiyorum,senden ve ailenden sıkıdım,babanı ara gelip seni alsın,ben seni oraya götürmeyeceğim,orda istediğin kadar kal salak,aptal..."dedikten sonra sonra telefonu müvekkilinin suratına kapattığını,davalının kusurlu tutum ve davranışlarından dolayı,şiddetli geçimsizlik nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,evlilik birliğinin sürdürülmesinin mümkün olmadığını belirterek,bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, doğacak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine,86 gram altın,5.000,00 TL nakit para ile birlikte 9 adet cumhuriyet altınının davacı tarafa verilmesine,20.000,00 TL maddi,200,000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine,müvekkiline dava tarihinden itibaren 800,00 TL, müşterek doğacak çocuk için doğum tarihinden itibaren 500,00 TL tedbir nafakasının bağlanmasına, karar kesinleştikten sonra da iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacının kişisel eşyaların iadesi ile ilgili talebi hakkında mahkemece tefrik kararı verilerek, temyize konu dava dosyası esasına kaydedilmiştir.Mahkemece; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, '' Dava dilekçesinin incelenmesinde; davacının 6100 sayılı HMK m.119/1-d bendinde belirtilen ve dilekçede bulunması zorunlu olan dava konusu değerini belirtmediği görülmekle 6100 Sayılı HMK.nun 119/2.maddesi uyarınca,davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, '' gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde tarafların boşanmalarına, 20.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tarafların doğacak çocuğunun velayetinin davacı anneye verilmesine, davacıya 800 TL , tarafların doğacak çocuğuna 500 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi sonrasında nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, 86 gram altın, 5.000 TL nakit para ve 9 adet cumhuriyet altınının davacı tarafa verilmesini talep etmiş, mahkemece ziynet eşyalarının iadesi talebinin boşanma dosyasından tefriki ile temyize konu dava dosyası esasına kaydına karar verilmiş, akabinde dosya üzerinden yapılan inceleme ile temyize konu karar verilmiştir.Her ne kadar mahkemece dava dilekçesinde dava konusunun değerinin belirtilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; dava dilekçesinin incelenmesinde, 86 gram altın, 9 adet Cumhuriyet altını ve 5.000 TL nakit paranın iadesinin talep edilmiş olduğu, buna göre dava dilekçesinde dava konusu kişisel eşyalara ilişkin dava değerinin belirtilmiş olduğu açıktır.Hal böyle iken, mahkemece; davacı tarafa, dilekçesinde belirttiği altınların değeri (TL karşılığı) açıklattırılmadan ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin 36 vd. maddesinin emredici hükmü gereğince, davacının yatırması gereken harç miktarı hesaplanarak bu miktarı mahkeme veznesine yatırması için herhangi bir süre verilmeden ve harcın istenmesine rağmen yatırılmadığı belgelenmeden, yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.