Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2440 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19169 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KIRIKHAN 1. ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2012/133-2013/273 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av.S. Y. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan 15.07.2003 tarihli sözleşme ile, cam kumu çıkarma, eleme ve yıkama tesisi kurduklarını; sözleşmeye göre, davacının, bu tesisin ve maden sahasının %25 ortağı olacağının kararlaştırıldığını; belirli bir süre çalıştırıldıktan sonra, davacının onayını ve rızasını almadan, davalı firmanın, tesisin tüm techizatını sökerek başka bir kendisine ait maden ocağına götürdüğünü; davacıya ait hisse karşılığının ise verilmediğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, 35000 TL'nin dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı def'inde ve yetki itirazında bulunmuş; esası bakımından da, sözleşmede %25 pay verileceği kararlaştırılmış ise de; davacının, tesisin başında elde ettiği kazançları kendi adına yatırımlara harcadığını; bu nedenle, 25.06.2005 tarihli sözleşme ile ocağın 3.kişiye satıldığını, davacının verdiği zararın alacağından fazla olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne; 38.250 TL techizat bedelinin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davaya konu techizat bedeli, dava tarihi itibariyle hesaplanmış bulunmaktadır. Oysa, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi, 25.06.2005 tarihinde, (ocağın 3.kişiye satılması ile) sonlanmış durumdadır. Davacının alacağı da bu tarih itibariyle doğduğundan, 25.06.2005 tarihi itibariyle techizatların bedelleri yeniden belirlenmelidir. Bundan ayrı, techizatların kullanılması nedeniyle eskime (yıpranma) payı olduğu da gözetilmelidir. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden yukarıda açıklanan husularda rapor alınarak, oluşacak sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.