Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2434 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1630 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 3.438.61 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde 2022 sayılı Yasa uyarınca aylık alan davalının aylığa hak kazanmadığı halde yersiz olarak toplam 3.438,61 TL aldığını belirterek ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalının yerleşim yeri adresine, Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesi gereğince davetiye gönderilmiş; duruşmaya gelmeyen davalı davaya cevap da vermemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, tüm yargılama boyunca davalının mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır.Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesinde yeralan; muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine ilişkin değişiklik; 6099 sayılı Yasanın 5.maddesi ile getirilmiş olup, anılan bu yasanın kabul tarihi; 11.01.2011; Resmi Gazetede yayınlandığı tarihi; 19.01.2011'dir, davanın açıldığı tarih ise 24.12.2010'dur. Somut olayda; 6099 sayılı yasanın 5.maddesi ile Tebligat Kanununa getirilen değişiklikten yararlanılması olanaklı değildir.6100 sayılı HMK'nun 27.maddesinde; "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir" düzenlemesi yeralmaktadır.Mahkemece davalının adresinin araştırılarak, Tebligat Kanununa uygun olarak dava dilekçesinin ve duruşma gününün tebliğinin sağlanması gerekir iken, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa değişikliğinden yararlanılarak tebliğin yapılması, Tebligat Kanununa ve HMK'nun 27.maddesinde yeralan "hukuki dinlenilme hakkı"na aykırı bulunmuştur. Mahkemece eksik ve yanılgılı değerlendirme ile savunma hakkını kısıtlayacak şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.