Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2425 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9406 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2013NUMARASI : 2011/143-2013/330Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile davalının nişanlandıklarını, ileride evlenince oturmak amacı ile bir taşınmaz satın aldıklarını, bedelini de beraber ödediklerini, ancak nişanın bozulduğunu ve taşınmazın tapusunun da davalı üzerine yapıldığını beyan ederek, taşınmaz için ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, nişanın bozulmasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama usulüne dair 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi uyarınca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür.Somut olayda; tahsili istenilen maddi tazminat, Türk Medeni Kanununun İkinci Kitap, Birinci kısım, Birinci Bölümünde (TMK. m.121) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu borç, Aile Hukukundan doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Görev konusunda kazanılmış hak da sözkonusu olmaz. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, anılan yasa maddelerine aykırı olarak genel mahkemece esasa girilip, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.