Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2425 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18493 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KONYA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/956-2013/487 Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 17.05.2000 tarihli kararla boşandıklarını, kararla hükmedilen aylık, 30 TL iştirak nafakasının, Konya 3.Aile Mahkemesinin 10.04.2008 tarihli kararı ile aylık 250 TL'ye yükseltildiğini; ancak, nafaka takdiri üzerinden 4 yıl gibi bir zaman geçtiğini, çocuğun Anadolu Lisesine başladığını, ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek; aylık iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, inşaat sektöründe çalıştığını, bugünkü şartlarda kızı Buse'nin aylık 250 TL nafakasını bile zor ödediğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, aylık nafakanın 50 TL artırılarak, 300 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.İştirak nafakası takdir edilirken, anne ve babanın sosyal ve ekonomik durumları ile küçüğün yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalının ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir. Hükmedilen nafaka miktarı az olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Mahkemece, ülkede seyreden enflasyon nedeniyle paranın alım gücündeki azalma gözetilmeli, küçüğün ihtiyaçlarının arttığı dikkate alınmalı; hakkaniyete uygun makul bir nafakaya hükmedilmelidir. Bundan ayrı, nafaka davalarında; AAÜT'nin 9.maddesi gereğince davacı yararına 1.320 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, AAÜT'nin 12/2.maddesi uyarınca 440 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.