MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde kira parasının 01.08.2011 gününden başlayarak aylık 17.550 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kiranın brüt 20.250 TL olarak tesbiti cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; kira bedelinin 01/08/2011 tarihinden itibaren 8.900 TL (net)'den 17.550 TL (net)'ye çıkarılmasını talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece aylık kira bedelinin 01/08/2011'den itibaren 20.250 TL (brüt) olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 01/08/1994 tarihli ve 5 yıl süresi olup, halen ödenmekle olan kira bedeli aylık 8.900 TL (net)dir. Yeni dönem kira parasının hakimce artırılarak tesbitinin istenilmesi halinde 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında öngörüldüğü üzere kira süresi sona erdiğinden 6570 sayılı Yasanın II.maddesi uyarınca yenilenen dönemde kira sözleşmesinin diğer hükümlerinin yenilenmesine karşın, kira parasına ilişkin koşul yenilenmemekle kira parası belli olmayan bir sözleşme haline gelmektedir. Hakim, kira sözleşmesindeki bu boşluğu "Hak ve nesafet" kurallarına uygun bir kira parası takdir etmek suretiyle doldurmaktadır. Yeni dönem kira parasının tesbiti, anılan içtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi bir sınırlamadır. Yeni dönemde hakimin yaptığı sınırlama sonucunda belirlediği "Ücret unsuru" ile kira sözleşmesinin yenilenmesi sağlanabilmektedir. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; kiralananın konum ve mevkiinden, alanından, arz-talep konusundan sözedilerek sonuca gidildiği; raporun yasaya ve uygulamaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece yapılacak iş; mahallinde yeniden uzman bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak mecurun nitelikleri yapılan iş ve ticari önemi de gözönünde bulundurulmak suretiyle benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli, dava konusu yer ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde de ayrıca durulmalı, dava konusu taşınmazın yeni dönemde (boş olarak) yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası açıklattırılmalı, daha sonra bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafet kurallarına göre hakimce bir kira parası takdir edilmelidir. Mahkemece yukarıda anılan yönleri içermeyen genel ve soyut ifadeli bilirkişi raporunu itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya YİBK ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.