Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2423 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1081 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 2.000 TL ecrimisilin yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, dava dilekçesinde; davalının babası olduğunu, yedi taşınmazın annesinden kaldığını, taşınmazların taksim edilmediğini, dört yıldır davalı babasının kullandığını, kendisinin kullanımına izin vermediğini, pay da vermediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 2.000 TL ecrimisilin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu parsellerin kendisine ait olduğunu, satın alırken eşinin adına aldığı, davacıya borcunun olmadığını; beyanlarına sunduğu dilekçesinde de; davacıya bağ olan yerden sana yer vereyim dediği halde onun dava açtığı yerden yer istediğini, zorluk çıkardığını belirtmiştir.Mahkemece; intifadan men'in gerçekleşmediği, davacının davalıya ecrimisil ödenmesine dair ihtarname göndermediği, davalının kötüniyetli zilyed olduğunun kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davaya konu taşınmazların maliki tarafların ortak murisidir. Ecrimisile konu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmeside; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğini, davalı paydaşa bildirmiş olmasına bağlıdır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası da yemin dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılarak saptanması gerekir. İstisnaları ise her dava da ayrıca değerlendirilir. Bu istisnaların bazıları da; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe, işyeri gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış bulunması halleridir. Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz.Somut olayda; davalı davaya konu taşınmazların tamamında hak iddia edip taşınmazların kendisine ait olduğunu ileri sürmekte olduğu gibi davacının davaya konu taşınmazları kullanmasına engel olduğunu, ona başka taşınmazları kullanmasını önerdiğini belirtmektedir. Davalının dilekçelerinden; davacının kullanımına davalının engel olduğu açıkça anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; talep edilen dönem için uzman bilirkişiler tarafından (yapılacak keşif sonucu) sunulacak rapor ile saptanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekir iken; yanılgılı değerlendirme ve intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.