MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde suya müdahalenin men'i istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflar ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar dilekçelerinde; üç parçadan oluşan taşınmazlarını, sınırdan akan dereden suladıklarını, ancak davalının açtırdığı sondaj kuyusu nedeniyle dereden akmakta olan suyun kuruduğunu, halen kullanabilecekleri başka bir su kaynağının bulunmadığını ileri sürerek; davalının açtırmış olduğu sondaj kuyusunun kapatılması suretiyle suya vaki müdahalenin menine karar verilmesini talep etmişler, davacılar vekili ise 06.03.2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporunda belirtildiği üzere sulama rejiminin kurulmasını ve müvekkillerinin haftada 5 gün ve toplamda 12 saat süreyle davalıya ait sondaj kuyusundan yararlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, idari makamlara gerekli başvuruları yaptıktan sonra sondaj kuyusunu açtırdığını, davacıların ise bu davayı önceden var olan anlaşmazlıklar nedeniyle açtığını savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; dava konusu sondajın, davacı tarafında yararlandığı genel suyu etkilediği, bu nedenle davacı tarafın su ihtiyacını karşılayabilmesi için dava konusu sondajdan haftada 1 gün 10 saat süre ile yararlandırılmasının zorunlu hale geldiği, diğer taraftan sondaj kuyusundan haftanın 5 günü yararlanmak isteyen davacı tarafın bu isteğinin kısmen kabul edilmesi nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de bu kabul – red oranı üzerinden belirlenmesi gerektiği gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın, davalı tarafa ait sondaj kuyusundan her hafta cumartesi günü 08.00 ila 18.00 saatleri arasında yararlanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerin ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı taraf ile ihbar olunan vekilinin tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı tarafa ait sondaj kuyusunun etkisi ile davacı tarafın kullanmakta olduğu genel suyun kuruduğu, bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tarafın davacı tarafın su ihtiyacını karşılamakla yükümlü bulunduğu gözetildiğinde; yargılama giderlerinden (ve dahil olan vekalet ücretinden) davalı tarafın sorumlu tutulması gerekir.Buna göre mahkemece; yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.