MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/528-2013/990 Taraflar arasında görülen menfi tesbit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının ticarethane abonesi olup, sayaç mühürlerinin sahte olduğu ve sayaca müdahele edildiği gerekçesi ile davacı hakkında kaçak elektrik tutanağı tutulduğunu beyan ederek, bu tutanak nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2012/3108 E. ve 2012/11149 K. sayılı ilamı ve "Dosyada alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olmadığı gibi bu rapora davalı vekilince gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiştir. Mahkemece bu itirazlar ve alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu da gözetilerek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden davalı vekilinin itirazlarını da karşılar nitelikte ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, davanın menfi tespit davası olması nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken olumlu tespit şeklinde hüküm tesisi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesi ile bozularak mahkemesine iade edilmiş, mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yapılmış, raporda doğru kaydedilmiş sayaç değeri dikkate alınarak, kaçak ve ek kaçak elektrik bedeli hesap edilmiş, mahkemece bu rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “Süre ” başlıklı bölümünde “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, aşağıda belirlenen süreler esas alınır. 1)Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; A) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır. Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.” hükmü yer almaktadır. Aynı kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde ise; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı; 1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; A) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.) B) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa; 2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre, 3)Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre, hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir. Mühür altındaki sayaçlardan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak tüketim hesaplanır. 2)Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; elektrik enerjisinin kesildiği tarihteki endeks değeri ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihteki endeks değeri arasındaki fark dikkate alınarak hesaplanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olaya gelince, davalı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında, davacının sayaç mühürlerinin sahte olduğu, sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş, bu tutanağa dayanılarak davalı tarafından kaçak ve kaçak ek tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece zarar yönünden bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlarda , kaçak elektrik bedelini doğru tüketilmiş sayaç değerinegöre hesaplamış; kaçak ek tahakkuk bedeli ise, sağlıklı dönem tüketimleri ile sağlıksız dönem tüketimleri arasındaki fark esas alınarak hesaplanmıştır. Kaçak elektrik ve ek tahakkuk bedeli hesabının, öncelikle, ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre yapılması; doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa kurulu güç esas alınarak yukarıda açıklanan yöntemle yapılması gerektiği kuşkusuzudur. Davalı taraf gerek bilirkişi raporu itirazında, gerekse temyiz dilekçesinde, doğru kaydedilmiş sayaç değerinin bulunmadığı, abonenin kaçak tarihinden önceki son bir yıla ait verilerin sayaç üzerinde bulunmadığı, sayacın tüm değerlerinin (0) gösterdiği, bu durumunda sayaca en az bir yıl önce müdahale edildiğinin, bu nedenle de sayacın bu dönemde kayıt yapmadığını ifade etmiştir. Davalı tarafın bu itirazları karşılanmadan eksik bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edilmiştir. Öyle ise mahkemece, yukarıda ifade edilen ilkeler, elektrik tarifeler yönetmeliği esasları, davalının sunduğu" optik port okuma kayıtları "dikkate alınarak, davalının bu itirazlarını karşılayacak şekilde rapor ya da ek rapor alınıp,hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.