Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2383 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 380 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ERGANİ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2014NUMARASI : 2013/1258-2014/402Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların müşterek çocukları Emre ve Sıla için 2008 tarihinde hükmedilen aylık 50'şer TL iştirak nafakasının çocukların ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 150'şer TL artırılarak herbir çocuk için 200'er TL iştirak nafakasının yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; velayeti davacıya bırakılan tarafların diğer müşterek çocukları, Nergiz ve Seda için hükmedilen nafakaların daha önce iptal edildiği gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur.Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır".Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).Somut olayda; tarafların nüfus kayıt tablosuna göre Ramazan, Nergiz, Seda, Emre ve Sıla olmak üzere 5 tane müşterek çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacımız velayeti kendisine bırakılan 08.12.1997 doğumlu Emre ve 31.10.2004 doğumlu Sıla için 2008 yılında hükmedilen aylık 50'şer TL iştirak nafakalarının artırılmasını talep ettiğine göre, bu çocuklar yönünden iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava konusu edilmeyen mahkemece daha önce hükmedilen iştirak nafakaları iptal edilen Nergiz ve Seda yönünden davanın reddi cihetine gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.