Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2366 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15548 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/02/2014NUMARASI : 2012/769-2014/92Taraflar arasındaki tazminat (nişan bozulması) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 27.02.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. Y.. E.. geldi. Karşı taraf davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde: müvekkili Sümeyye'nin, davalılardan Zülküf ile nişanlandığını; yaşının küçük olması nedeniyle, nikah işlemlerinin yapılamadığını; ancak, yaşı dolduğunda nikah yapılmak şartıyla düğünün yapılarak bir araya geldiklerini, birlikte olduklarını, karı koca hayatı yaşadıklarını; yaşı dolduğunda ise, davalıların nikah yapmadıkları gibi müvekkilini babasının evine bıraktıklarını, ve nişanı haksız olarak bozduklarını, iddia ederek; 150.000 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde 47.500 TL alacağa; nişan,kına gecesi ve düğün için yapılan masraf bedeli olarak da 20.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde; “Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1-22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler. 2- 20/05/1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi. 3- Kanunlarla verilen diğer görevler.” şeklinde, açıkça ve sınırlı sayıda belirlenmiş durumdadır.Dava dilekçesi içeriğinden, davacının isteminin; resmi nikah yapılmaksızın birlikte yaşamaya dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Borçlar Kanunu'nda düzenlenen haksız fiilden kaynaklandığı; aile hukukuyla bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde, davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.