Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2349 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15574 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BİRECİK ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 25/03/2014NUMARASI : 2013/328-2014/221Taraflar arasındaki nafaka alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı taraf dava dilekçesinde; davalı ile 29/01/2012 tarihinde gayriresmi olarak evlendiklerini, bu birlikteliklerinden bir çocukları dünyaya geldiğini, eşi ile aralarında yaşanan olumsuzluklardan dolayı müşterek çocuğun doğumundan iki ay sonra davalı ile fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını ve çocuğun kendisi ile birlikte kaldığını belirterek, müşterek çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf 23/12/2013 tarihli beyan dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların sosyal ve mali durumları ile günümüz ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, yıllık enflasyon oranı, müşterek çocuğun zaruri ihtiyaçları ile davacının ev hanımı olup; hiç bir geliri bulunmaması, davalının ise, ticaret ile uğraşıp sosyal ekonomik durumlarının iyi olduğu hususları dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 327.maddesinde, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı ve yine Türk Medeni Kanunu'nun 329.maddesinde, küçüğe fiilen bakan ana veya babanın, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği şeklindeki yasal düzenlemeler ile çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile nafaka yükümlüsü olabilecek kişiler "anne ve baba" olarak belirlenmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 282.maddesine göre, "Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile arasındaki soybağı ise, babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile gerçekleşir." Tüm dosya kapsamından müşterek çocuk ile davalı baba arasında yukarıda anılan şekillerde bir soybağı kurulup kurulmadığı usulünce araştırılmadan yazılı gerekçe ile davalı aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.