Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2343 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15575 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 10/03/2014NUMARASI : 2014/74-2014/159Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı taraf dava dilekçesinde; davalı ile 8 yıl önce evlendiklerini, bu evliliklerinde 02.11.2013 tarihinde M. E. G. isimli bir çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı tarafın kendisini Serap isimli bir kadınla aldattığını ve bu kişiyi müşterek konutlarına getirerek kendisini bu kişi ile beraber yaşamaya zorladığını, 10.01.2014 tarihinde aralarında bu sebeple çıkan tartışma sonucunda davalı eşinin kendisini döverek evden kovduğunu ve bu tarihten itibaren davalı ile fiilen ayrı yaşadığını ileri sürerek kendisi için aylık 700 TL, müşterek çocuk için aylık 300 TL olmak üzere toplam 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış; 10/03/2014 tarihli duruşmadaki beyanlarında ise; kendisinin Serap isimli kadınla ilişkisi olduğunu, davacının bu durumu bildiğini ve önceleri kabullendiğini ancak daha sonra sorunlar yaşanması üzerine davacı eşini terk ettiğini, eşini hiçbir şekilde Serap isimli kadın ile yaşamaya zorlamadığını, müşterek çocuk için aylık 150 TL nafaka ödemeyi kabul ettiğini ancak davacı taraf için nafaka ödemek istemediğini belirtmiş ve davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davalı tarafın başka bir kadınla ilişkisi olduğunu kabul etmesi karşısında davacı kadının bu sebeple ayrı yaşamaya hakkı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacı için dava tarihinden itibaren aylık 300 TL, müşterek çocuk M. E. G. için dava tarihinden itibaren aylık 250 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, davalının temyizi sonrasında, davacı asil 28.05.2014 tarihli dilekçe ile, davalı ile anlaştığını, davadan feragat ettiğini ve tüm sonuç ve istemlerinden vazgeçtiğini bildirmiştir.Feragat, HMK.nun 307.maddesinde davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış, 311.maddede ise feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır.Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi ise hükmü veren mahkemeye aittir. Yerel Mahkemece, feragat dilekçesinin üzerinde kimlik tespiti yapılmadığından bahisle dilekçe hakkında herhangi bir işlem yapılmaksızın dosya temyiz incelemesine gönderilmiştir.SONUÇ: Mahkemece, davacının 28.05.2014 tarihli feragat dilekçesi değerlendirilmek sureti ile, davacı asilin kimlik bilgilerinin tespiti yapılarak ve davadan feragat dilekçesinin davacı asil tarafından verilip-verilmediğinin belirlenerek sonucuna göre davacının davadan feragati hakkında bir karar verilmek üzere, hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.