Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2334 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17183 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı aleyhine .... Aile Mahkemesinin 2012/83 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, söz konusu davanın ispatlanaması nedeniyle 13.11.2013 tarihinde reddedildiğini, tarafların halen ayrı yaşadığı ileri sürerek, davacı için 1000.00 TL, 2006 doğumlu müşterek çocuk ... için 1000.00 TL tedbir nafakası talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamadığı ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının davalı baba tarafından karşılandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK 182/2.maddesine göre, ana ve baba çocuğun bakım ve eğitim giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar. TMK.328/1.maddesine göre, ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Aynı yasanın 329/1.maddesine göre de, küçüğe fiilen bakan ana veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.Müşterek çocuk yönünden talep edilen tedbir nafakası takdirinde ayrı yaşamakta haklılık olgusundan ziyade kimin yanında kaldığı ve kimin tarafından bakıldığı nazara alınır. Çocuk yönünden ayrı yaşamda haklılık olgusu aranmaz. Somut olayda; taraflar ayrı yaşamakta olup, ortak çocuk davacı kadının yanında kalmaktadır.O halde, mahkemece; anne yanında kalan ortak çocuğun geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, tarafların ekonomik sosyal durumları ve TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyete uygun bir tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde müşterek çocuk yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.