Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 233 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15673 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/11/2011NUMARASI : 2010/153-2011/398 Taraflar arasında görülen tenfiz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının Almanya'da boşandıklarını, müşterek çocukları Sinem ve Gizem için Almanya Hersbruck Yerel Mahkemesinin 050FH 00010/05 sayı, 11.01.2006 tarihli kararı ile 291'er Euro nafakaya hükmedildiğini, kararın 08.03.2006 tarihinde kesinleştiğini belirterek nafaka ilamının tenfizini talep etmiştir. Davalı, duruşmalara gelmediği gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile müşterek çocuklar Sinem ve Gizem için ayrı ayrı 291 Euro nafakanın davalı Coşkun'dan alınarak davacı Hülya'ya velayeten ödenmesine ilişkin Almanya Hersbruck Yerel Mahkemesinin 050 FH, 00010/05 sayılı 11.01.2006 tarihli ve 08.03.2006'da kesinleşen kararın aynen tenfizine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Davada, nafaka ile ilgili yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi (yerine getirilmesi, infaz edilmesi) talep edilmektedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re'sen nazara alınması gerekmektedir. Bu durumda davanın genel hükümlere tabi bir dava niteliğinde olmayıp, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 1.maddesi ile 4.maddesinin birlikte değerlendirilmesi ile davanın Aile Mahkemelerinin görevi dahilinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.