MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki kanal katılım-şebeke hisse bedeline ilişkin menfi tespit-su aboneliği sözleşmesi kurulması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin ... İli, ... İlçesi, .... 61066 ada 2 parsel 4.Blok 30 numaralı bağımsız bölüm halindeki mesken için, davalı idare nezdinde su akışının sağlanması amacı ile ferdi su abonesi olmak istediğini, bu aşamada davalı idare ASKİ görevlileri tarafından müvekkilinden 4.000 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedeli, 200 TL kartlı sayaç ve 100 TL montaj ücreti talep edildiğini belirterek, davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden sorumlu tutulmamasına ve kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; idarece haksız olarak kanal katılım bedeli ve şebeke ücreti talep edildiği iddiasının yerinde olmadığını savunup, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı kuruma kanal katılım ve şebeke hissesi bedeli olarak 347,82 TL borçtan sorumlu olduğunun, bunu aşan kısımdan sorumlu olmadığının tespitine,söz konusu borcun ödenmesi halinde taraflar arasında su aboneliği sözleşmesinin kurulmasına,davacının aboneliğe konu konutunda, giderleri davacı tarafından karşılanmak suretiyle kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılmasına, karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez." denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda bilirkişi,katılım payları değerinin davalı tarafça daire sayısına bölünerek dağıtıldığını,yapmış olduğu hesaplamada ise daire sayısı yerine dava konusu dairenin arsa payının kullanıldığını,S/1000=1 alındığını,teknik olarak 39.maddeye göre hesaplama yapılamayacağını belirtmiştir. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.