Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2300 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17787 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 05/07/2013NUMARASI : 2013/43-2013/486 Taraflar arasında görülen iştirak nafakası talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile; ortak çocuk için 750.00 TL iştirak nafakası talep etmiştir. Davalı, çocuğun masraflarını ödediğini belirtmiştir. Mahkemece; davalının müşterek çocuğun eğitim giderlerini karşılayacağının tarafların boşanma dava dosyasında hüküm altına alınmış olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, aylık 100.00 TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir . İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Davada, boşanma davasında velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk için iştirak nafakası talep edilmektedir. Türk Medeni Kanununun 327.maddesinde "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmüne; 330.maddesinde de "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." hükmüne, aynı kanunun 182/2. maddesinde ise; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken, müşterek çocuğun ihtiyaçları yanında, nafaka yükümlüsünün (davalının) gelir durumunun da dikkate alınacağı ve bir denge oluşturulması gerektiği hususunda duraksama yoktur. Dosyadaki belgelerde çocuğun 21/08/2001 doğumlu olduğu, annenin ev hanımı, babanın banka portföy yöneticisi olduğu bilgisi yeralmaktadır. Somut olayda; davalının gelir durumu gözetildiğinde, küçük için hükmedilen nafaka miktarı (kesinleşen boşanma kararında onaylanan protokolde çocuğun eğitim giderlerini babanın karşılayacağına dair düzenleme bulunsa da) azdır. Mahkemece; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, küçüğün ihtiyaçları gözetilerek davalının geliri ile orantılı TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde bir nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.