MAHKEMESİ : ... 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 30/06/2015Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk ... için ödenen aylık 300.00.- TL iştirak nafakasının, yetersiz olduğunu ileri sürerek; aylık 900.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakanın her yıl artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının aylık 500.00.- TL ye yükseltilmesine ve her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince de; Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.'nun 331. maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."Somut olayda; küçük Melis Doğa'nın 20/01/2010 doğumlu olduğu, 11/06/2013 tarihinde açılan nafaka artırım davasında verilen 20/11/2013 tarihli karar ile iştirak nafakasının 250.00.- TL den 300.00.- TL ye yükseltildiği, bu kararın 03/01/2014 tarihinde kesinleştiği; eldeki davanın 27/11/2014 tarihinde açıldığı; davalının okul müdürü olduğu, 2.398.00.- TL maaş ,700.00.- TL ek ders ücreti aldığı, kira ödediği; davacının ise memur olduğu, 2.350.00.- TL maaş aldığı, kira geliri olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacının da çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; takdir edilen nafaka miktarı çoktur.O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan ile ve esaslar çerçevesinde, TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken; taraflar arasındaki dengeyi bozacak miktarda nafakaya hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca, Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre; takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda, oran olarak ÜFE oranı ,artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir. Mahkemece, takdir edilen nafaka miktarının her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmiş,diğer deyiş ile infazda tereddüt oluşturulmuştur. Anılan nedenlerle, mahkemenin bu konudaki uygulaması da isabetli bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.