MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2005 yılında boşandıklarını, velayeti davacıya verilen müşterek çocuk için aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın çocuğun ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek, 800 TL’ye çıkarılması ve gelecek yıllarda TEFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının ... emeklisi olup, 1027 TL maaş aldığını, kendi ihtiyaçlarını da karşılayamadığını, fotoğraf ve resim çerçevesi işi yaptığını, davacının ekonomik durumunun daha iyi olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, iştirak nafakasının 300 TL’na çıkartılmasına karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca ,nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır.Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.Hakim nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.Somut olayda; iştirak nafakası takdir edildikten sonra geçen süreçte ilköğretim 5.sınıfta ve özel okulda okuyan çocuğun büyüyen yaşıyla birlikte ihtiyaçlarının, harcamalarının arttığı gözetilerek, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, ilk nafakanın takdir edildiği tarihe tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre düşük miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.