Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2272 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 261 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; tarafların 14.09.2009 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede çocuğun ihtiyaçlarının artması nedeniyle nafakanın 450 TL'ye yükseltilmesi ayrıca her yıl TEFE oranında artırılması talep edilmiştir. Davalı, davacının gelir durumunun kendisinden daha iyi olduğunu, yeniden evlendiğini, borçları olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının aylık 300 TL’ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda; Mahkemece nafakanın artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilmiştir. 28.11.1956 gün ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinden olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakaya dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken, kararın kesinleştiği tarihin esas alınmış olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Ayrıca, davacı tarafın her yıl nafaka artışının belirlenmesine ilişkin talebi hakkında olumlu ve ya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.