Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2271 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8844 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/680-2014/97Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; müvekkilinin davalı kurumun 28628 nolu abonesi olduğunu, müvekkili aleyhine davalı kurum tarafından 04.04.2013 tarihinde fatura düzenlenerek 15.06.2009-30.09.2009 tarihleri arasındaki dönem için 14.322,00 TL ek tahakkuk bedeli hesaplandığını, müvekkilinin 2009 yılında üretim yapmadığını, davalı kuruma borcu olmadığını ileri sürerek, davacının 14.322,00 TL'den borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının 2008 yılına kadar abone kaydı bulunan yerde elektrik kullanmak suretiyle pamuk ekimi yaptığı, daha sonra ortaklığı sonlandırmak suretiyle trafo ve malzemelerini toplayıp köyüne götürdüğü, 2009 yılına ait pamuk ekimi ve herhangi bir zirai ekim yapmadığı, dolayısıyla elektrik de kullanmadığı, bu nedenle davalı kurumun düzenlemiş olduğu fatura bedelinin haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı taraf aleyhine, davalı kurumca 24.04.2013 tarih ve Ö36527,.......... numaralı fatura ile tahakkuk ettirilen 14.322,00 TL bedelli fatura üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, davacının davalı kurumun 28628 nolu tarımsal sulama abonesi olduğu, 13.10.2008 tarihinde davalı kuruma aboneliğinin kapanması talebini içeren bir dilekçe verdiği, davacının dilekçesine istinaden 14.10.2008 tarihinde davalı kurum yetkililerince adrese gidildiği, trafo ve saatinin ortak olduğu, abonenin enerjisinin kesilmediği, sayaç bilgilerinin alındığı, davalı kurum tarafından 15.06.2009-30.09.2009 tarihleri arasındaki dönem için davacı aleyhine 14.322,00 TL ek tahakkuk bedeli hesaplandığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının, davacının 2008 yılından sonra herhangi bir ekim yapmadığı, trafosunu ve malzemelerini toplayıp köyüne götürdüğüne ilişkin beyanları, mahkeme kararının gerekçesini oluşturmakta olup, mahkemece başkaca bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacıya ait aboneliğin kurulu olduğu taşınmazın tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek, taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, söz konusu taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı, özellikle ek tahakkuk bedelinin hesaplandığı 2009 yılında faaliyetinin olup olmadığı, davacının destekleme alıp almadığı, desteklemeden yararlanıyorsa sözkonusu ödemeye esas çiftçi kayıt formu ve ilgi belgelerin İlçe Tarım Müdürlüğünden celbiyle, niza konusu kuyunun bulunduğu taşınmaz üzerinde bilirkişiler marifetiyle keşif icrası suretiyle deliller toplanarak, davacının 2009 yılı içerisinde ekim yaptığının tespiti halinde ise ek tahakkuk bedeli bilirkişi raporu ile tespit edilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.