Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2265 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17579 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KEMER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2010/513-2013/335 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 02.05.2003 tarihli sözleşme ile davalılardan 1.000 m² yüzölçümlü arsayı 2.600 TL ve 13.720 Euro bedel ödeyerek satın aldığını, bir süre sonra arsanın tapuda kayıtlı olmadığının belirlenmesi üzerine müvekkili tarafından gönderilen ihtarname ile ödenilen satış bedelinin iadesinin istenildiğini, ancak davalıların bugüne kadar ihtarnameye bir cevap vermediğini ileri sürerek; ödenilen satış bedelinin ihtar tarihindeki karşılığı olan 29.354 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı Ş.. A..; 02.05.2003 tarihli sözleşme ile zilyedi bulunduğu taşınmazı davacıya teslim ettiğini, bu nedenle davacıdan taşınmazın etrafına duvar inşa edilmesi için 3.000 TL ve satış bedeli olarak 6.000 TL olmak üzere toplam 9.000 TL aldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Davalı M.. Y..; davacının, davaya konu taşınmazın hazine arazisi olduğunu bilerek satın aldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 29.285 TL alacağın; 2.600 TL'sinin ödeme tarihi olan 05.05.2003, 17.685,40 TL'sinin ödeme tarihi olan 13.05.2003 tarihinden işleyecek faizi ile davalı M.'den, 9.000 TL'nin ise ihtar tarihi olan 02.08.2009 tarihinden işleyecek faizi ile davalı Ş..'den tahsiline karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davaya konu taşınmazın hazineye ait olduğunun anlaşılmasına göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, taraflarca imzalanan sözleşmenin 4/c maddesinde satış bedeli olarak ödenilecek tutara, arsanın etrafına örülecek duvar inşası giderinin de dahil olduğu belirtilmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan bu duvarın, davalı Ş..tarafından inşa ettirildiği dosya kapsamı ile sabittir. Buna göre, mahkemece; duvarın yapıldığı tarih itibariyle yapım giderinin belirlenmesi ve ödenilen satış bedelinden bu giderin (3.000 TL yi aşmamak üzere) mahsup edilmesi suretiyle davalı Ş. iade ile yükümlü bulunduğu bedelin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca, BK. nun 101. maddesi uyarınca davalının Muhammet'in dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmediğinden, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, alacağın ödendiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.