Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2262 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 559 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde kira parasının 15.11.2011 gününden başlayarak aylık 15.000 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, dava konusu taşınmazın15.11.2011 tarihinde başlayan döneme ilişkin aylık kira parasının 15.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile hak ve nesafet kurallarına göre aylık kira bedelinin 13.500 TL olarak tespitine karar verilmiş, mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davaya konu kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 15/11/2001, kira süresinin 3 yıl olduğu, davacılar ile ...Parti İlçe Başkanlığı adına davalı ... arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.Dava konusu yere ilişkin düzenlenen kira sözleşmesi siyasi parti ilçe teşkilatı adına davalı ... imzalamıştır. Davalı ... hakkında davanın husumetten reddi gerekirken hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak; Anayasa Mahkemesinin 6570 sayılı Yasanın 2 ve 3.maddelerinin iptaline ilişkin 26.03.1963 tarih ve 3/67 sayılı kararı ile, 6570 sayılı Yasanın kira parasındaki "sınırlı artış" ilkesini ortadan kaldırılmamıştır. Bununla birlikte kira parasının tespiti yöntemini belirleyen 18.11.1964 tarih ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da kira parasının "hak ve nesafete uygun" seviyede takdiri ile "sınırlı artış" öngörülmektedir. O nedenle kira parasının tespiti bir sınırlamadır ve hakim kira parasını takdir ederken bunun bir sınırlama olduğunu gözetmelidir. Bunun için, dava konusu yerin serbest koşullarda yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası bilirkişilerce usulünce saptanmalı, Mahkemece de bu bedel esas alınmak suretiyle hak ve nesafet kurallarına göre kira parası takdir edilmelidir. Bilirkişilerce bu belirleme yapılırken benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (re'sen emsal araştırması yapmak ya da taraflardan emsal göstermeleri istenmek suretiyle) dava konusu yerle ayrı ayrı karşılaştırılarak kira parasına etki eden hususlar üzerinde durulmalıdır.Kira bedelinin tespiti için mahkemece dayanılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Bilirkişiler tarafından "Taraflar emsal bildirmediği için emsal incelemesi yapılamamış, sadece çevredeki kiralar konusunda fikir edinmek için resen araştırma yapılmıştır." şeklinde genel ve soyut ifadeler kullanılmıştır. Mahkemece veya bilirkişiler tarafından resen emsal araştırması yapılmamış olup, bilirkişi raporu bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler gözetilmek suretiyle rapor alınıp, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.