Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2199 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23643 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 8.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı şirketin davaya konu taşınmazı davacının muvafakatı olmadan restaurant olarak kullanıyor olması nedeniyle, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık biriken ecrimisil talep ve dava edilmiştir.Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile , davaya konu taşınmazın malikleri arasında rızai taksim bulunduğunu, taşınmazı kullanım hakkı kendisinde olan hissedar ...'dan kiralandığını, hissedarın rızası ile kullanıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, dosyaya sunulan ve davacı vekili tarafından itiraza uğramayan kira sözleşmesine göre, davalı şirket taşınmazı haksız olarak kullanan olmayıp, kira sözleşmesine istinaden burayı kullandığı, kaldı ki hissedarlardan ...'ın davalı şirketin de hissedarlarından olduğu, hissedar malikler arasında rızai taksim yapıldığı ve uzun süredir taşınmaz ve üzerindeki binanın bu şekilde kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda ; dosyadaki belgeler taraf ve tanık beyanları ile tapuda arsa vasfında olan taşınmazın üzerinde bulunan davaya konu zemin+2 katlı bina konusunda malikler arasında rızai taksim bulunduğu, davalının kullandığı zemin kattaki dükkanın kullanım hakkının dava dışı ... isimli hissedara bırakıldığı, davalı şirket ile ... arasında 17.06.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğu, davalının ...'in rızası ile taşınmazı kullandığı sabittir.Ne var ki davacı, davalı şirkete 02.06.2008 tarihli bir ihtarname keşide ederek birikmiş ecrimisili talep etmiş bu tarihinden itibaren taşınmazın kullanımı konusunda rızasının kalktığını açıkça ortaya koymuştur.O halde mahkemece yapılacak iş bahsi geçen ihtarnamenin tebliğ tarihini tespit ederek, tebliğ tarihinden ihtarnamede belirtilen 10 günlük süre hesaplanarak dava tarihi olan 24.10.2008 tarihine kadar biriken ecrimisili uzman bilirkişiler vasıtasıyla hesaplatıp, sonucuna göre bir karar vermektir.Mahkemece; tüm bu hususlar gözetilmeden yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.